AVRUPA HASTA HAKLARI GÜNÜ
BASIN AÇIKLAMASI
18 NİSAN 2009

"Sahip çıkalım, benimseyelim, yaygınlaştıralım, savunalım..."

Avrupa Birliği ülkelerinde "sağlık hakkı" ve "hasta hakları" alanında faaliyet gösteren çeşitli örgütler bir araya gelip bir "ağ" oluşturarak, AB'ne dahil ve aday ülkelerde sağlık hizmetleri ve hasta haklarına dair çeşitli saptamalarda bulunduktan sonra 2002 yılında Avrupa Birliği'nde geçerli olmak üzere bir "Hasta Hakları Temel Şartı(Statüsü)" yayınladılar.

Burada yer alan hakları "14 Hak" başlığıyla üç yıl önce duyurarak, 18 Nisan tarihini de "Avrupa Hasta Hakları Günü" olarak ilan ettiler.

Ülkemizden söz konusu çalışmalara katılan "Sağlık Hakkı Hareketi Derneği" temsilcileri olarak, ilkinden başlayarak söz konusu günde çeşitli etkinlikler gerçekleştirdik. AB ülkeleriyle birlikte bu yıl üçüncü kez "Avrupa Hasta Hakları Günü"nü gerçekleştiriyoruz. Bu alanda kurulan yeni örgütlerle şimdi daha "güçlüyüz!"

"Avrupa Hasta Hakları Günü"nde "sağlık hakkı" ve "hasta haklarını" savunmak ve talep etmek bugün çok daha önemli bir hale gelmiştir.

Böyle olmasının en belirgin ve önde duran nedenleri şunlardır:

  • Dünya ölçeğindeki ekonomik küreselleşme bir yandan endüstrileşmeyi, diğer yandan da ticarileşmeyi "dayatıp, mutlaklaştırarak" doğayı ve çevreyi tahrip etmekte, insanlığı ve toplumları eskiye göre daha sağlıksız hale getirerek, varlıklarını tehdit etmektedir. Günümüz insanı nerede yaşarsa yaşasın "sağlıklılık hali" bakımından büyük bir risk ve tehdit altındadır; bu nedenle de "sağlık hizmetlerine" daha çok gereksinim duymaktadır. Bu hizmetlerin insan onurundan kaynağını alan "temel insan hakları" gözetilerek gerçekleşmesi çok önemlidir.
  • "Küreselleşmiş ekonominin" dünya ölçeğinde yaşadığı kriz bugün çok daha derinleşmiş, nüfusunun çoğunluğu "yoksulluk" sınırında olan bizim gibi ülkeleri çok daha fazla etkilemektedir. Bizde de olduğu gibi yeğlenen ekonomik politikalar, "kazanç sağlanabilecek" nitelikteki her türlü insani hizmet ve unsuru, sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere ancak bir bedel karşılığında ulaşılabilir hale getirmektedir. Ülkemizde olduğu gibi ya bir "sigorta" sistemi aracılığıyla ya da hizmetin bedelini doğrudan ödeyenler ancak sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedir. Ekonomik kriz işsiz kalanların çoğalması anlamına geldiğinden, "prim ödeyemeyenler" ve "parası olmayanlar", kamu sağlık kurumları da artık adeta bir "özel ticari kuruluş" haline getirildiğinden sağlık hizmetlerine ulaşamamakta, etkin bir şekilde yararlanamamaktadırlar. Oysa sağlık hakkı ve hasta hakları yaşama hakkını bütünleyen, onu anlamlı kılan, yaşama hakkının gerçekten varolmasını sağlayan en önemli unsurlardır. Bu nedenle herkesin bu hakların gereği hizmetlere ulaşması şimdi çok daha anlamlı, önemli ve gereklidir.
  • İnsanın toplumsal evrimine baktığımızda, geldiğimiz noktanın, özellikle insan ilişkilerinde, insanı "özel, özerk ve özgür" bir varlık olarak kabul etmekten kaynaklanan "hak temelli" bir yaklaşımı gerekli kıldığını görmekteyiz. İnsanın ancak "haklarıyla" varolabileceği, hem evrensel belge ve sözleşmelerde de açıkça benimsenmiştir. Bu bağlamda hangi değerlere dayanırsa dayansın, nasıl bir yaşam modeli önerirse önersin, tüm ideolojiler ve toplumsal yapılar "insan için varoldukları" sürece bu bakış açısını benimsemek durumundadırlar.
  • Kendilerini "haklarının sahibi ve öznesi" durumunda gören bireylerin "haklarına sahip çıkmaları" ancak buna dair yaptıkları, yarattıkları ve gerçekleştirdikleri "somut örnekler ve açılımlar"la mümkündür. Bu da öncelikle bu tür hakların yüksek sesle ifadesini, savunulmasını ve talep edilmesini gerekli kılmaktadır.

    Tüm bu nedenlerle ve bilinçle "sağlık hakkı ve hasta hakları"nın daha sık, daha yoğun, daha yaygın ifadesi de hem hakları gerçek anlamıyla var etmek, hem de bu doğrultuda bir "bilinç yaratmak" bugün her zamankinden çok daha önemli ve gereklidir.

    Avrupa Birliği'nin hasta hakları örgütleri bu yıl "Hasta Hakları Günü"nün temasını "günü resmileştirmek" olarak belirlemiş ve duyurmuşlardır.

    Bizler de bu temaya koşut olarak "sahip çıkalım, benimseyelim, yaygınlaştıralım, savunalım" diyor, ve sizleri sağlık hakkımızın ve hasta haklarının uygulamada varolması için akıl, el, ve yürek birliği içinde olmaya çağırıyoruz.

    İMZALAYAN VE KATILAN KURULUŞLAR (ÖRGÜTLER)

  • Sağlık Hakkı Hareketi Derneği(SHHD),
  • Manisa Sağlık Hakkı ve Hasta Hakları Derneği(SAHHAD),
  • Eskişehir Sağlık Hakkı ve Hasta Hakları Derneği (ESHAD)
  • Antalya Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği (Antalya-HAYAD)
  • Sosyal Haklar Derneği (SHD)
  • Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Derneği (TOGASEM)
  • Tüberküloz Danışma ve Dayanışma Derneği (TÜDADER)
  • İnsan Sağlığı ve Eğitimi Vakfı (İNSEV)
  • Hasta Hakları Platformu

    GERİ

  •  

    ENSON 20.04.2009 TARİHİNDE GÜNCELLEŞTİRİLMİŞTİR.
    BU SİTENİN HER HAKKI MAHFUZDUR.
    KAYNAK BELİRTEREK ALINTI YAPILABİLİR.