|HASTA HAKLARIYLE İLGİLİ HABERLER |                             | Anasayfa |   
    
 

Avrupa Hasta Hakları Toplantısı Gerçekleştirildi

Hazırlayan:
Av. Tunç Demircan

Avrupa Birliği Hasta Hakları Ana Sözleşmesi (2002)’nin gözden geçirilmesi ve uygulamasının denetlenmesi amacıyla gerçekleştirilen bir çalışma sonrasında hazırlanan değerlendirme raporu, 27 Şubat – 1 Mart 2005 tarihlerinde Brüksel’de yapılan bir toplantıda tartışmaya açıldı.

Avrupa’da sağlık hizmetlerinin sunumu sırasında hasta haklarına ne ölçüde saygı gösterildiğinin denetlendiği çalışmaya 15 AB uuml;yesi ülkenin katılımı hedeflenmiştir. Ancak Belçika ve Lüksemburg’dan bilgi toplanamadığı için sonuçlar 13 ülkeden gelen verilere göre hazırlanmıştır. Bilgiler, bu 13 ülkede 1 kurulmuş bulunan sivil toplum örgütleri tarafından, Avrupa’nın en büyük ve en önemli 39 hastanesinde yapılan gözlemler ve araştırmalardan oluşmakta.

Raporda; Almanya, İngiltere, Irlanda ve Portekiz’de yeralan hastane idarelerinin STK’lara bilgi vermeyi reddettiği, bunun da şeffaflık ve açıklık konusundaki eksikliklerin en büyük göstergesi olduğunun altı çizilmektedir.

Ondört başlık altında toplanan hasta haklarını2 araştırmak üzere 160 belirtecin tarandığı araştırmada her ülkeden; 6 anahtar kişi veya organizasyon ile mülakat, başkentlerde bulunan 3 büyük hastane ziyareti, var olan hukuk sistemi ve hasta hakları ile ilgili düzenlemelerin taranması yolları ile her türlü veri toplanmıştır. Toplantıda bir rapor halinde sunulan araştırma sonuçlarının dayandığı bilgiler tümüyle STK’lar tarafından sağlanmış olup bu konuda herhangi bir resmi araştırma ya da istatiksel bilgi bulunmadığından önemlidir.

Raporun açıklandığı ve tartışıldığı toplantı Brüksel’de AB Parlamentosu binasında yapılmış olup, AB üyesi ülkelerin yanı sıra, aday ülkelerde yer alan STK temsilcileri ile devlet temsilcileri de katılmıştır. Anılan toplantıya Türkiye’den sadece Hasta Hakları Platformu’nun iki temsilcisi katılmış ve ülkemizdeki hasta hakkı uygulamaları ile etkinlikleri hakkında bilgi paylaşımında bulunulmuştur.

Genel olarak rapor değerlendirildiğinde şu çıkarımlarda bulunmak mümkündür:

  • Avrupa vatandaşları sağlık hizmetlerine ulaşımda büyük engellerle karşılaşmakta.

Sağlık sistemleri incelendiğinde; Avrupa vatandaşlarının, sağlık hizmetine ulaşma, yeniliklerden yararlanma ve sağlık durumları ile ilgili olarak bilgilenme konularında yeterli imkana sahip olmadıkları görülmektedir. Bunun sonucu olarak, hastalar kendilerini, sağlık hizmetinin bir parçası olarak değil basit anlamda bir “tüketici” olarak görmekte, kendi sağlıkları hakkında alınacak kararlara katılamamaktadırlar.

Araştırmada, Avrupa vatandaşlarının çoğunun sosyal güvenlik şemsiyesinden yoksun olduğu, dolayısıyla sağlık hizmetine ulaşımda başta finansal, aynı zamanda idari engeller olduğu tespit edilmiştir. Avrupa vatandaşlarının zorlandıkları başka bir konu ise, diğer AB üyesi ülkelerde bulunan ilaçlardan faydalanamamaktır. Rapora göre bu konularda en büyük ihlal Portekiz, İrlanda ve İngiltere’de yaşanırken, Avusturya ve Yunanistan’ın en iyi durumdaki ülkeler oldukları tespit edilmiştir. Neredeyse araştırmaya katılan tüm ülkelerdeki (Avusturya, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, İsveç, Portekiz, İngiltere) gözlemciler tarafından; sağlık hizmetlerinden ayrımcılığa tabi olmaksızın eşit bir şekilde yararlanma hakkının ihlal edildiği bir çok somut durum bildirilmiştir.

  • Serbest seçim ve yeniliklerden yararlanma hakkı da bazı kısıtlamalara tabi

Araştırmaya katılan tüm ülkelerde, sağlık hizmetinin seçimi konusunda bazı sınırlamaların olduğu, örneğin bazı tedavilerin uygulanabilmesi için izinlerin alınması gerektiği, aynı hizmetler için kamu ve özel hastanelerde farklı ücretlerle karşılaşıldığı tespit edilmiştir.

Teknolojik ve tıbbi yenilikler büyük hastanelerde ve merkezlerde yoğunlaşırken, bunların tüm bölgelere yayılması ve dolayısıyla herkesin yararlanmasına açılması sağlanamamış olup, bu anlamda Avrupa ülkeleri Türkiye ile benzerlik göstermektedir.

  • Raporun değerlendirildiği toplantı sonucunca bazı öncelikler üzerinde uzlaşmaya varılmıştır:

Sağlıkla ilgili politikaların oluşturulmasında Hasta Hakları genel bir bakış açısı olarak kabul edilmelidir. AB Hasta Hakları Ana Sözleşmesi’nde de belirtilen “Aktif Vatandaşlık” tüm Avrupa ülkelerince desteklenmeli ve garanti edilmelidir. Bu sayede vatandaşlar kendileri ile ilgili konularda oluşturulacak politikaların belirlenmesi ve kararların alınmasında aktif olarak rol oynayabileceklerdir.

Sağlık hizmeti veren kuruluşların finansmanında Hasta Haklarına gösterilen saygı temel bir kriter olarak alınmalı, böylelikle Hasta Hakları bir standart ve/veya bir belirteç olarak kabul edilmelidir.

Hasta Hakları, AB Anayasası’nın bir parçası olan Temel Haklar Sözleşmesinin ayrılmaz bir bütünleyicisi olup, ulusal ve uluslar arası alanda garanti edilmelidir.

Toplantı sonrasında;

    • Her ülkenin Sözleşmeyi imzalayıp kabul etmesi.

    • Tüm tarafların katılacağı bir forumun düzenlenmesi.

    • Her 2-3 yılda bir çalışmanın tekrarlanması.

    • Hasta Hakları konusunda bir Avrupa Ajandası oluşturulması.

    • Bir Avrupa Hasta Hakları Günü kabulü.

konularında ortak anlaşmaya varılmıştır.

1 Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Hollanda, Portekiz, İspanya, İsveç, İngiltere

2 Hastalığın önlenmesi (korunma), Sağlık Hizmetine Ulaşım, Bilgilenme, Rıza, Hekimini Seçme, Özel Hayata Saygı, Hastanın Zamanına Saygı, Kalite Standartlarına Uygunluk, Güvenlik, Yeniliklerden Yararlanma, Gereksiz Acıdan Kurtulma, Kişiselleştirilmiş Tedavi, Şikayet, Tazminat

 

 

ENSON 16.4.2005 TARİHİNDE GÜNCELLEŞTİRİLMİŞTİR.
BU SİTENİN HER HAKKI MAHFUZDUR. KAYNAK BELİRTEREK ALINTI YAPILABİLİR.
DÜZENLEYEN: Mustafa SÜTLAŞ