GERİ

 


SACHS'IN HASTALIĞI
"YAZILI OKUMALAR"

11. Hastalıkları önlemek, sağlığı geliştirmek

Winckler yine yaman yerden vuruyor bu bölümde. Okuma yazma zamanı da tam yerine denk geliyor:

Dr. Sachs evine "et" almak için gittiği kasapta da işini sürdürüyor. Hem de "reçete yazacak" kadar. Para kazanmaya meraklı olduğundan ya da kasaptan eti daha ucuza almak için değil; "görev"i olduğu için.

Hastalıkları önlemek ve sağlığı geliştirmek de hekimlerin görevi. Üstelik daha öncelikli bir görev bu. Çünkü yapılmadığında "sağlıksızlık ve hastalık" ortaya çıkabiliyor. En ucuz, kolay, yararlı ve doğru olan bu. Keşke bunu herkes, özellikler sağlık hizmet modellerini kurgulayanlar, kuralları koyanlar ve uygulayanlar görebilse.

Ama ne yazık ki görmüyorlar, yapmıyorlar.

Sonucu da gerçekten sağlıksızlık, hastalık, sakatlık ya da ölüm oluyor.

Akşam bir doktor arkadaşımla telefonda konuştum. Bulunduğu ilde "aile hekimliği" uygulamasına geçilmişti geçen yıl. Son bir ay içinde doğum sırasında ve hemen sonrasında yaşamını yitiren anne sayısı "beş" olmuş. Sağlık ocağı modeli uygulanan bu batı ilinde, daha önce böyle bir durum görülmezmiş. Herkes şaşırmış.

Gerçekten de böyle bir sonuç beklenmeli, çünkü bu model sağlığı korumayı ve geliştirmeyi değil, hastalığı tedavi etmeyi önceliyor. Hepsinde de başarılı olmak ne yazık ki olanaksız.

O anneler düzenli izlenselerdi, doğum süreçleri gerektiği gibi ve doğru bir şekilde izlenseydi, böyle bir sonucun asla ortaya çıkmayacağını söyleyebilirdik.

Ölüm onu yaşayan için "gerçek". Onu duyan, gören için yalnızca "zor".

Anneler ölmemeli. Çocuklar ölmemeli. Hastalıklar olmamalı.

Dr. Sachs kasapta etini aldıktan sonra arabasından reçetesini alıp kasabın "üçüz" çocukları için "aşı" yazıyor. Sonra da Dr. Sachs'ın onlara gidip çocukları aşılayacağı günü kararlaştırıyorlar.

Hiçbir abartı yok, olmayacak bir şey de değil. Tersine olması gereken bu.

Dr. Sachs kasabın üçüz çocuğunu biliyor. Dahası izlemekten sorumlu olduğunun farkında, kasaptan et alırken bile en azından nasıl olduklarını sorarak onların sağlıklılıkları için uğraşıyor.

Anne ve baba da bilinçli; aşının önemini ve anlamını, çocukları için değerini biliyorlar. Doktorun onların peşinde dolaşması gerekmiyor. Bunu yapmaları gerektiği konusunda kararlılar, biraz geç olsa da bunun için çaba sarf ediyorlar.

Şimdi hekimlik yapanların ne kadarı çocuklara yapılan aşıların yalnızca aşıların yapıldığı çocukları korumak için olmadığını, her çocuğa yapılan aşıların aslında tüm çocukları koruduğunu bilir?

Hekimlerin çok azının bildiği bu gerçeği acaba çocuk sahibi olanların ne kadarı bilir?

Bu ülkede "sağlık ocağı" gerçeğini yaşayanların, oradan kurallarına uygun hizmet alanların hepsi, hadi "hepsi" demesek de çoğu bilir. Böyle bir bilginin sahibi olanlar da bu olanağın, toplumun sağlığı ve sağlıklılığı için bu doğru davranışı gösterirler.

Aile hekimlerinin ne kadarının ve onların hizmet verdikleri yerlerdeki insanların ne kadarının bunların farkında olduğunu, değillerse bunun nedenlerini araştırmak, sonra da "aile hekimliği" uygulamasına itiraz edenlerin söylediklerine dikkat etmek, arkasında yatan gerçeği aramak gerekmez mi?

Yapmıyorlar, yapılmıyor.

Sağlık toplumsal bir olgudur. Onu sağlamak için tüm toplumun birlikte davranması yapılması gerekenleri yapması gereklidir. "Tüm toplum" derken bunun içine halkla birlikte şu iki kesimin de girdiğini herkes anlamalı, bilmeli: "Yöneticiler ve uygulayıcılar".

Onlar kendilerini toplumun içinde görmediklerinden, kendilerini ayrı bir yere koyduklarından, sorunların da, onların çözümlerinin de farkına varamıyorlar ne yazık ki. Bulundukları yerden gördükleri de, onları çözecek diye sundukları da genellikle yanlış oluyor. Tıpkı aile hekimliği modeli gibi.

Bir sağlık bakanının dağda bayırda dolaşması, yurttaşın evlerine konuk olması ve hastaları oldukları yerlerde dinlemesi çoğunlukla "garip" karşılanır bu ülkede. Oysa doğru olan budur. Tıpkı Dr. Sachs'ın kasap dükkânında hekimliğini sürdürmesi gibi.

Çünkü sağlık her şeyden önce ve önemlidir. Tıpkı Kanuni Sultan Süleyman'ın dediği gibi:

"Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi."

Kasım 2008/Alihocalar

 

GERİ

 

BU SİTENİN HER HAKKI MAHFUZDUR.
ANCAK KAYNAK BELİRTEREK ALINTI YAPILABİLİR.