GERİ

 


SACHS'IN HASTALIĞI
"YAZILI OKUMALAR"

13.Ev ziyaretleri

Dr. Sachs günlük programının bir bölümünü programlı ve randevulu olarak "ev ziyaretleri"ne ayırıyor. Ülkemizde bazı uzman hekimler de çoğu acil durumlarda olmak üzere zaman zaman ev ziyaretleri yaparlar. Ancak bu tür hekimlik uygulaması daha çok acil sağlık hizmetleriyle, birinci basamakta görev yapan hekimler tarafından gerçekleştirilmektedir.

Şimdi uygulanan "aile hekimliği" modelinde de böyle tanımlanmış bir görev bulunuyor. "Aile hekimliği" modelinin uygulanmadığı yerlerde halen sözde yürürlükte olan, kısaca "sosyalizasyon" dediğimiz temel sağlık hizmetlerinde de bu açık olarak tanımlanmış bir görevdir.(*) Öncelikle sağlık evlerinde ve gruplarda görev yapan köy ve mahalle ebeleri bu görevle yükümlü olsalar da, gerektiğinde de ocak hekimleri tarafından da yerine getirilir.

Yukarıda dediğimiz gibi "aile hekimi" adıyla yetiştirilen ve ayrıca üzerinde uzun boylu olarak tartışılması gereken hekim çalışma modelinde de hekimlerin görev tanımları içinde adından da anlaşılacağı gibi bu tür "evde ve aileye yönelik" sağlık hizmeti de vardır.

Öte yandan; son dönemlerde bu tür hizmetin hem bir zorunluluk hem de oluşturulan Genel Sağlık Sigortası sisteminin "ödeme kapsamına" alarak artık "para" getirecek bir hizmet olduğunun ayrımına varan sağlık alanının büyük ticari kuruluşları ve bir kısım yerel yönetim "evde sağlık" hizmeti vermektedir. Ama onlar tarafından verilen bu hizmet yüksek maliyetli tanı tedavi işlemlerini içermektedir.

Anlaşılacağı gibi insanların kendi yaşadıkları mekanlarda sağlık hizmeti almaları gerekli uygulamadır ve aslında bir "hak ve dolayısıyla ödev"dir.

Kuşkusuz bu hizmetin amacı ve eve gidildiğinde nelerin yapılacağı belirleyici ve önemlidir. Sağlık ocağı hekimi ve ebesi sağlığı tüm ilişkileri içinde bir bütün olarak görmek zorunda olduğu için sürekli ziyaret etmekle yükümlü oldukları evlerin tuvaletinden, akar suyundan ve kanalizasyonundan başlayarak her şeyle ilgilenirler. Çünkü sağlıklılık hali tüm bunların uygun olduğu koşulda sürdürülecektir.

Hasta ise bulunduğu ortamda ve çevresiyle bir bütündür. Bir ailede bir kişinin hastalığı da diğer bireylerin sağlığını etkiler. Oysa aile hekimi ve ticari amaçla evde sağlık hizmeti verenler ise hastalarının yalnız hastalıklarının tanısı ve tedavileriyle ilgilenirler.

Sosyalizasyon sitemi İyi işletilmediği için, bu yazılarda baştan beri belirttiğim gibi her hekim bu konudaki hizmet açığını kapatmak durumunda olmalıdır. Kuşkusuz hiçbir hekim bunu yapmaya zorlanamaz. Yönetmelikte de belirtildiği gibi "hekimin"dir ve onun takdirine bağlıdır.

Sağlık hizmetine gereksinimi olan insanların bu hizmeti gerektiğinde evlerinde alma olanağının sağlanması yalnız bizim ülkemizde ve toplumumuzda söz konusu değildir. Uygulamalar hekimlerin bu konuya yaklaşımına, isteğine, işinin bir parçası olarak görüp görmemesine, sağlık hizmet modeline, onun planlama ve uygulamasına bağlıdır.

Ancak şurası da belirtilmeli ki bu sadece bir "zorunluluk" olarak görülmemeli, onun mesleki açıdan verdiği haz ve sağladığı deneyimle mesleğin ve hekimliğin gelişimine de yaptığı katkılar da düşünülmelidir.

Kitapta Dr. Sachs da bunu yaparken "keyif aldığını" sıklıkla ortaya koyuyor. Çünkü gerçekten toplumla ve insanla, onun ortamında ve koşullarında bir ilişkide olmak her bakımdan çok öğretici ve geliştiricidir. Ayrıca toplumu ve yaşanan gerçekliği hissetme, yaşama ve bilme olanağı sağlar.

Aktif hekimlik yaptığım dönemlerde ben de hizmet sunduğum hastalarımı yıllarca evlerinde ziyaret ettim; hem de onlar istemeden, böyle olması gerekli ve yararlı olduğu için. Cüzzamlı hastaların yararlanması gereken hizmetler böyle gerektiriyordu ve biz de görevlerimizi buna uygun tanımlamıştık. Dolayısıyla bu uygulama benim için de giderek alışkanlığa dönen "doğal" bir tutumdu. O dönemde belirli bir süre geçti mi hastalar "aklıma düşerdi".

Üstelik bu sadece benim için geçerli değildi; birlikte çalıştığım diğer arkadaşlarım da benzer biçimde davranırlardı. Giderek yalnız cüzzamlı hastalar değil, diğer hastalar için de benzer davranışın benim için bir kural haline geldiğini ve benimsediğimi fark ettim. Onlara gidemediğim zaman da en azından telefonla arayarak bir "ses vererek ya da seslerini duyarak" onlardan haber almaya çalışıyorum.

Aktif hekimliği bıraktıktan sonra da benzer tutumum devam etti, çeşitli yerleri dolaşırken eski hastalarıma uğramakta, onları ziyaret etmekten, o sırada kendilerini kontrol edip, gerekiyorsa yönlendirmekten çekinmedim.

Şimdi bir insan, bir vatandaş olarak bunu düşündüğümde bunun ne kadar doğal, yapılması, yerine gereken bir hizmet olduğunu çok daha iyi anlıyorum. Çünkü hekimlik uygulamasında, hekimler kendi mekanlarında hizmeti sürdürdüklerinde yalnız "hastaları ya da hastalıkları" görüyorlar. Oysa insanların yanlarına ve mekanlarına gidip bu hizmeti verdiklerinde, o hasta yada hastalıkla birlikte bir yaşamı da görüp, değerlendirmelerini daha çok veri ve bilgi ile, dolayısıyla daha doğru yapma olanağına kavuşuyorlar.

Bunun hekimin hasta üzerindeki "egemenliği" ya da "hegemonyasını" kırdığını, ortadan kaldırdığını da eklemek zorundayım. Çünkü evinde ziyaret edilen bir hastanın söyleyebildikleri, sağlık kurumunda ya da muayenehanede söyleyebildiğinden çok daha fazla oluyor. Ayrıca söyleyiş biçiminde de büyük değişikleri gözlemlemek mümkün oluyor. Çünkü ziyaret sırasında hekim bu kimliğinin ötesinde bir "misafir" bir "insan", bir "arkadaş", bir "dost" olarak da algılanıyor. Bu ise doğru bir hekim hasta ilişkisi için gerekli olan en uygun ortam ve koşulları sağlıyor.

Bunlara ek olarak yirmi yılı aşkın hekimlik pratiğimde çıkardığım sonuçlardan birisini de belirtmeliyim: Hasta ve yakınları ya da sağlıklı insanlar evlerine bir hekimin gelmesinden dolayı çok mutlu oluyorlar.

Bunu bir çeşit "onurlandırma" olarak değerlendiriyorlar. Bunun da toplumdaki "eşitlik" duygusu ve bilinciyle "demokrasi"ye katkı sağlayan bir unsur olduğunu düşünüyorum. Hele hele kırsal kesimde bu çok daha önemli; çünkü oralara "devleti" temsilen giden görevliler genellikle yalnız jandarma, vergi memuru ve savcı olmuş. Bazı yerlerde "öğretmenler" buna katılmış. Ama bunların hepsinin de "devletin çıkarı ya da yararı için" oraya gittiklerini vatandaş çok iyi öğrenmiş.

Hekimlerin oraya gitmeleri bu bakımdan da farklı; çünkü hekimlerim kendilerinin yararı ya da çıkarı, onların iyileşmesi ya da sağlıkları için oraya gittiklerini onlar çok iyi biliyorlar ve o nedenle bunu farklı bir biçimde değerlendirip önemsiyorlar.İşte bu da "vatandaş" için çok önemli ve bu bilincin ortaya çıkmasında büyük bir role sahip.

Şimdi hekimlerin sayısı çok arttı. Ama yine de bu ülkedeki her yere ve her eve düzenli olarak hekimlerin gittiğini söylemek zor hatta olanaksız. Acaba hekimlerin tümü en azından bazı hastaları için zamanlarının bir bölümünü bu amaca yönelik olarak programlayamazlar mı? İyi düşünülmüş ve yapılmış bir programla bunun gerçekleştirilebileceğini ve iki tarafa da büyük yararlar sağlayacağını düşünüyorum.

Yalnız hastalar değil, yakınları, herkes aranıp sorulduklarında evlerinde ziyaret edildiklerinde çok sevinirler, mutlu olurlar. Onların mutluluğu da kuşkusuz yapılan işten alınan motivasyonu da artırır. Diğer yandan böyle yaparak aslında hekimlerin ve sağlıkçıların iş yüklerinin de artmak değil azalacağını düşünüyorum.

Bugün sağlık güvenlik sistemlerinin bir çoğu bu tür hizmetler için de kaynak ayırıyorlar. Dolayısıyla maddi anlamda karşılıksız bir hizmet de değil. Bunu tıpkı Dr. Sachs'ın Bayan Destouches'le yaptığı telefon görüşmesinden de anladığımız gibi programlayıp denemek çok yerinde bir tutum olacaktır.

Dahası sağlık hizmetinden yararlanma gereksinimi duyan insanlar bayan Destouches gibi en yakın birinci basamak sağlık kuruluşunu arayıp bunu talep etmeliler ve sistemin sağlaması gereken "doğal bir hizmet" olduğunu kendilerine ve hizmeti vermekle yükümlü olanlara çekinmeden anlatmalılar.

Çünkü bu bir "hak".

Kasım 2008/Alihocalar

___________________
(*) Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirildiği bölgelerde hizmetin yürütülmesi hakkında yönetmelik (141) Madde 6: Çeşitli Hükümler; (j) "Sağlık ocaklarında hizmetin yürütülmesiyle ilgili hükümler:" bendi (4) Çalışma saati içinde evde hasta muayenesi hekimin iş programına ve takdirine bağlıdır. (Hekimin halk ve ailelere nüfuz edebilmek için imkan nispetinde fazla köy ve ev ziyareti yapması arzuya şayan olduğu göz önüne alınacaktır.) Hasta muayenesine resmi vasıta ile gidilir.

 

GERİ

 

BU SİTENİN HER HAKKI MAHFUZDUR.
ANCAK KAYNAK BELİRTEREK ALINTI YAPILABİLİR.